Hipertansiyon (HT) tanısı alan bireylerin sayısı tüm dünyada, gün geçtikçe artmakta ve ölümler için en başta gelen risk etmeni olarak değerlendirilmektedir.

Hipertansiyon tüm dünyada, ölümlerde en başta gelen risk etmenidir ve yılda 9.4 milyon insanın ölümüne neden olduğu tahmin edilmektedir. Dünyada yetişkinlerin 2000 yılında dörtte birinin hipertansiyon olduğu ve bu oranın 2025 yılında %29’a çıkacağı tahmin edilmektedir

Ortalama yaş süresini kısaltan yüksek tansiyon (HT) yaşam kalitesini düşürerek organ hasarına ve buna bağlı rahatsızlıklara sebebiyet verir. HT kontrol altına alınmadığında, inme, koroner arter hastalığı, demans, kalp ve böbrek yetmezliği gibi kronik hastalıkların riskini artırabilir.

2013 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’de hipertansiyon görülme sıklığı yaklaşık %31.8’dir. Yetişkin her 3 kişiden biri ortalama 15 milyon kişi hipertansiyon hastasıdır. Çoğunlukla 40 yaş ve üstünde görülmektedir. Araştırmalar sistolik kan basıncının 10 mm Hg azalması koroner kalp hastalığında %22 azalma ve inmede %41 azalma olduğunu gösterirken, epidemiyolojik çalışmalarda kardiyometabolik ölümde %41-46 oranında azalma olduğu saptanmış.

Dünya’da & Türkiye’de Hipertansiyon

Kardiyovasküler hastalıklar dünyada ölüm nedenlerinden üçte birini oluşturmakta. Bunun yarısının nedeni ise hipertansiyondur. Dünya çapında 25 yaş üstü bireylerin %40’ının 2008 yılında hipertansiyon tanısı aldığı rapor edilmiştir. Türkiye’de ise erişkin nüfusta hipertansiyon yaygın olarak görülmektedir ve erişkin her 3 kişiden 1’inde hipertansiyon vardır. Türk Erişkinlerinde Kalp Hastalığı ve Risk Faktörleri Sıklığı Taraması (TEKHARF) çalışmasında, ülkemizde 30 yaş üstü erişkinlerde hipertansiyon oranının %33.7 olduğu saptanmıştır. Türk HT Prevalans Çalışması’na (PatenT) göre hipertansiyon prevalansı kadınlarda (%36.1) erkeklerden (%27.5) daha yüksektir . Hipertansiyonlu oranı yaşla birlikte artış göstermektedir. Türkiye Diyabet, Hipertansiyon, Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-I (TURDEP I) çalışmasında HT prevelansı ise %28.9 ve TURDEP II çalışmasında %30 civarında olduğu saptanmıştır.

Sistolik Kan BasıncıDiastolik Kan BasıncıDurum
140 mmHg90 mmHg ve AltıNORMAL
141- 159 mmHg91- 94 mmHgSINIRDA VE HAFİF HT
160 mmHg95 mmHg veya ÜstüHİPERTANSİYON

Beslenme Tedavisi

Hipertansiyonun yönetimi, tıbbi beslenme tedavisinin içinde yer aldığı yaşam tarzı değişiklikleri ve hastalığa özel olan ilaçlar ile sağlanabilmektedir.

Güncel veriler ışığında diyetin etkileri değerlendirildiğinde, hipertansiyonu önleme ve tedavi süreçlerinde diyetteki karbonhidrat, protein ve lipidler/yağlar gibi makro besin ögelerinin yanı sıra sodyum, klor, potasyum, kalsiyum, magnezyum, C, D, E vitamini gibi mikro besin ögeleri, posa ve alkol tüketiminin saptanan etkilerinin olduğu görülmüştür.

HT tedavisi yaşam boyu sürmektedir.  Sağlıklı ve dengeli beslenme, kontrol altına almak için önemli bir yer tutar. Hipertansiyon hastaları bol sebze, meyve ve tahıl tüketmelidir. Tuz, doymuş ve trans yağların tüketiminden kaçınılmalıdır.

  • Aşırı tuz tüketiminden kaçınarak,
  • Kilo vererek,
  • Egzersiz yaparak,
  • Şekeri azaltarak,
  • Alkol ve sigaradan uzak durarak,
  • Hastası iseniz ilaçlarınızı tam olarak alarak ve
  • Stresten olabildiğince uzak durarak tansiyonu dengede tutmak mümkündür.

Benzer Gönderiler