Her yaşta diyet yapmanın farklı bir zorluğu vardır. 30’lu yaşlarda da bu zorlukları aşmak, sadece tercih değiştirmek kadar kolay olabilir. Yaşayabileceğiniz sorunlar ve bunlara karşı tavsiyelerimle yazımıza devam edelim. Bakalım küçük tercih değişiklikleri diyetimizi ne kadar etkileyebilir…
Hızlı Konu Başlıkları
Yorgunluğunuzu Bahane Etmeyin
Okul hayatı bitmiş, iş sahibi olunmuş ve ciddi sorumluluklar alınmaya başlandığı bu yaşlarda yorulmaya hakkınızın olmadığını düşünebilirsiniz. Hayali kurulan yaşamın aslında o kadar da kolay olmadığı farkına varılmıştır artık. Ne var ki yaşamın en verimli ve en deneyimli yaşıdır 30’lu yaşlar. Sadece üstüne gitmenizi bekleyen sorunlarınızı fark edip üstesinden gelmeniz gerekmektedir. Fakat bu verimliliği sürdürmek ve alışkanlıklarınızdan kurtulmak için belki de zor bir yaşta diyebiliriz. İş hayatı ve sosyal hayat arasında tavizler verirken, muhtemelen ilk vereceğiniz taviz gece uykunuz olacaktır. İşlere yetişmekten yeterince uykuya vakit ayıramayacaksınız.
Kaliteli ve yeterli uyku almadığınız zaman ikinci verdiğiniz taviz ise beslenme üzerinde etkisini gösterecektir. Geç yapılan kahvaltılar, atlanan ana öğünler ve belkide hiç yapılmayan ara öğünler. Yorgunluğun beslenmeniz üzerindeki bu olumsuz etkisini bir şeylerin ters gittiğini görünce fark edecek ve hemen harekete geçmek isteyeceksiniz. Muhtemelen ilk önce gün içerisinde kısa süreli uykularla telefi etmeye çalışacaksınız. Belki beslenme takviyeleri belki pratik ama yüksek kalorili besinlere/içeceklere yöneleceksiniz.
Tavsiye: 30’lu yaşlar için en az 7 saat uyku birinci önceliğiniz olmalı. Gece 1 ve 3 arası kaliteli uyku bizim için çok önemli olmalı. Hayatınızdan tamamıyla sizin sorumlu olmaya başladığınız bu dönemde, beslenmenizin sorumluluğunu ele almanız için asla geç değil. Sağlıklı besin seçimi yaptığınız sürece; gün içerisinde taze sebze ve meyvelerden tüketip haftalık olarak kurubaklagil, kaliteli protein ve balık gibi omega-3 ten zengin besinler tükettiğiniz sürece belki de kendinizi hiç kısıtlamadan sağlıklı bir yaşama kavuşabilirsiniz. Uykusuz kaldığınız zamanlarda da beslenmenizin kontrolünü sağlamaya çalışmanız, alışkanlıklar kazanmanız açısından son derce önemli. Sabah kahvaltı yapmaya üşeniyorsanız, geceden hazırlayıp buzdolabına koyduğunuz sandviç, salata, sebze-meyve veya smoothielerinizi tüketebilirsiniz.
Ara öğünler sağlıklı bir beslenmenin olmazsa olmazıdır. Bunun için paketli ürünler yerine evde kendi hazırlayacağınız ara öğünlerinizi iş ortamınıza götürüp tüketebilirsiniz.
Gerçekleri Yüzünüze Vurun
Zayıflamak için öğün atlamak, az yemeye çalışmak daha da kötüsü yememek işe yaramayacaktır anca yanılırsınız. Vücudunuzun günlük belirli bir kaloriye ihtiyacı var. Bu enerjiyi sağlamayarak belki başta yaşayacağınız kas kayıplarını kilo vermek olarak algılayacaksınız fakat bu hareketiniz yalnızca sağlığınızla oynamak olacaktır. Gerçekleri yüzünüze vurun, gün içerisinde az yediğinizde bunun bedelini gece atıştırmaları ile ödeyeceğiniz kesin. Tıpkı popüler diyetlerdeki gibi tek ürün bazlı beslenme biçimi ve bir noktadan sonra patlak veren tatlı krizleri gibi.
Tavsiye: Her gün 3 ana öğün ve 3 ara öğün tüketmeyi hedefleyin. Ara öğün yaparak ana öğünde fazla tüketmemiş ve gece atıştırmalarından da kurtulmuş olacaksınız. Tokluğunuzu basit karbonhidratlar yerine kompleks karbonhidratlardan almaya çalışın. Buna tükettiğiniz beyaz ekmeği bırakıp katıklı ekmek tüketme ile başlayabilirsiniz. Mümkün olduğu sürece her ana öğününüzde sağlıklı yağlar ve kaliteli protein tercih etmeye çalışın. Böylece kas yapımını desteklerken yaptığınız egzersizler ile de yağ yakımı artırabilirsiniz. Ayrıca uzun süre tok kalmanızı da sağlayacaktır.
Pişmanlıklarınızı Sorgulayın
Yapılmayan her diyette, fiziksel aktivitede veya gidilmeyen spor salonları-halı sahalar için pişman olmaya gerek yok. Yaşam biçiminizi sorgulayıp yeni bir plan yapmanın vakti geldi. İş hayatınıza, yaşam tarzınıza, uyku sürenize göre ve belki de çocuğunuza göre yeni bir egzersiz planı yapmanız artık şart. Çünkü yaşamın monoton safhası size el sallıyor olacaktır. Bahanelerinizin de artık geçerli ve önemli sebepleri olacağı için, bunu tersine çevirip yarar sağlamakta yine sizin vereceğiniz kararlar doğrultusunda ilerleyecektir.
Tavsiye: Bir an önce hareket etseniz iyi olur. Bunu basitçe günde 10.000 adım ile de spor salonuna giderekte sağlayabilirsiniz. Egzersiz hedefleriniz konusunda gerçekçi olun. Haftada 2-3 kez 30-45 dakikalık antrenmanlar yapabilirsiniz. Fitness için squat, deadlift ya da pullup gibi başlıca kuvvet hareketlerinden en az ikisini yapabilir; ardından antrenmanınızı kardiyo çalışarak bitirebilirsiniz. Haftanın geri kalan günlerinin en az ikisinde yüzmeye, yürüyüş yapmaya ya da bisiklet sürmeye çalışabilirsiniz.
