Her yaşta diyet yapmanın farklı bir zorluğu vardır. 20’li yaşlarda da bu zorlukları aşmak, sadece tercih değiştirmek kadar kolay olabilir. Yaşayabileceğiniz sorunlar ve bunlara karşı tavsiyelerimle yazımıza devam edelim. Bakalım küçük tercih değişiklikleri diyetimizi ne kadar etkileyebilir…
Hızlı Konu Başlıkları
Yemekte Dışarı Bağımlı Olmak
20’li yaşlarınızda ve henüz mutfakla tanışmadıysanız işiniz gerçekten zor demektir. Zor diyorum çünkü yemek konusunda dışarı ve önünüze hazır gelen yemeğe bağımlısınızdır. Dışarı bağlılıktan kastım, restorandayken siparişinizin yapımında ne kadar yağ kullanıldığına, salatanıza ne kadar sos konulduğuna ya da porsiyon miktarına müdahale edemeyip üstelik kullanılan malzemelerin ve ürünlerin kalitesini isteseniz bile yeterince kontrol edemezsiniz.
Biraz mutfakla ilgiliyseniz ve beslenmenize özen göstermek istiyorsanız, 20’li yaşlar kendi yemeğinizi kendi başınıza hazırlamak istemeniz veya satın almanız için güzel başlangıç. Bu davranış, beslenmenizin tek sorumlusunun da siz olduğunuzu kabullenmeniz demektir. Bilinçli tüketiciliğin ilk adımına hoş geldiniz. Önünüzde uzun ama tecrübe dolu bir yol için bolca vaktiniz olacaktır. Daha çok konserve ve paketli yiyecek tercih edip daha çok sağlıksız ürünlere yönelmekte sizin elinizde. Tabi tam tersi de…
Tavsiye: Siparişlerinizde olabildiğince müdahil olmaya çalışın. Basitçe örneklendiremem gerekirse; yağı salatanın yanına isteyebilir, sossuz veya tuzsuz siparişler verebilirsiniz. Tabağınızı arkadaşlarınızla paylaşmaktan çekinmeyin. Yarısını veya artanını sonrası için yemek üzere saklayabileceğinizi unutmayın.
Öğle yemeğinde rengarenk ve protein dolu salatalar tercih edebilir, akşam yemeği için daha az yağlı yiyeceklere yönelebilir ve ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalıklar, sebze ve meyveler tüketebilirsiniz. Beslenmenize dikkat etmeniz sayesinde ve bunu bir alışkanlık edindiğiniz genç yaşlarda zamandan, kaloriden ve hatta paradan bile kar edebilirsiniz.
Sosyal Çevre – Popüler Diyetler
Bu dönemde çok fazla çevre baskısı ve sosyal diyet trendlerine sık rastlanır. Unutmayın ki yapacaklarınızın sonuçlarını sorguladığınız sürece daha az pişman olacaksınız. Trend olan düşük kalorili ya da kısıtlayıcı diyetler uzun vadede işe yaramayacağı gibi sağlık problemlerine de yol açabilirler. Kısa zamanda kaybedilen kilolar hızlıca geri alınabileceği gibi diyetin sürdürebilirliği de kısa vadeli olarak kalacaktır.
Vücudunuzun ihtiyacı olan yeterli ve dengeli miktardaki kaloriyi sağlayamadığınız zaman, vücut enerji kaynağı olarak kaslarınızı kullanmaya başlar. Böylece diyet yaptım diye düşünürken yağ yerine kaslarınızdan olursunuz. Kas kaybı istediğiniz vücut formundan uzaklaşmanızı ve vücut sağlınızı olumsuz yönde etkileyecektir. Bilinenin aksine yalnızca protein değil, yeteri miktarda karbonhidrat ve yağ almamanızda bu olumsuz etkiyi destekleyecektir. Metabolizmanızın da yavaşlayacağını hatırlatmakta fayda var. Peki bu kadar olumsuzluğa gerek var mı?
Tavsiye: Olumsuzluğa kapılmamak için sorgulamaya ve araştırmaya devam öyleyse. Doğru kaynaklara erişmek, doğru eğitim görmüş sağlam kaynaklardaki bilgilerde gizli. İlk kural bu tarz popüler ve aşırı kısıtlayıcı diyetlerden uzak durun. İkinci kuralsa asla tek bir besin grubunu beslenme planınızdan tamamen çıkartıp, yine tek yönlü beslenme biçimlerine yönelmeyin.
Yeterli ve dengeli beslendiğin ve kazandığın tecrübeleri alışkanlık haline getirdiğin sürece bu tarz diyetlere ihtiyaç bile duyamayabilirsiniz. Öğünlerinizde çeşit çeşit sebze tüketmeye özen gösterip, ara öğünlerde sağlıklı atıştırmalıklar ve meyve tercih etmeye çalışabilirsiniz. Sebze tüketmeniz, daha renkli tabaklar sunarken daha dolu bir mide ve daha az kalori almanızı sağlar. Üstelik kazanacağınız vitamin çeşitliliğinden bahsetmeye gerek yoktur herhalde.
20’li yaşlar için oldukça önemli bir diğer konu ise spor ve egzersiz. Çünkü hala gelişmekte olan vücut için spor, kemik-kas gelişimize yardımcı olurken biriken ödemden ve hareketsiz bölgelerinizdeki yağlardan da kurtulmanız için harika bir neden. Spor ve egzersiz için yeterli koşulu olamayanlar içinse akıllı telefonlarımıza kadar giren pedometrelerle adım takibi yapabilir, günde sadece 10.000 adım atarak haftada yarım kilodan ayda 1.5-2 kiloya yakın zayıflayabilirsiniz. Yine de spor faliyetlerine katılmak sosyal anlamda da motivasyon ve destek verecektir.